Seninle Alakası Yokmuş Meğer
Başkalarının bastırdığı acıların hedefi olmaktan yorulanlara Bazen birinin sana olan öfkesini anlamlandıramazsın. Ortada büyük bir neden yoktur. Sen sadece oradasındır. Varlığın, var olmakta ısrarın, kendi merkezinde kalman… Bu bile yeterlidir bazıları için. İçinde bastırılmış ne varsa – çocukluktan kalma yaralar, ilişki enkazları, anne babadan görülmeyen sevgiler – gelir, senin suratında patlar. Ve sen anlamaya çalışırsın. Belki bir hatan vardır diye düşünürsün. İyi niyetle, çözmeye çalışırsın. Ama işin garibi, ne kadar açıklasan da, karşındaki doymaz. Çünkü mesele zaten sen değilsindir. Sen, onun içinde taşıdığı bir yangının hedef tahtasısındır. Tesadüfen. Birçok insan, kendiyle yüzleşecek cesareti olmadığı için en kolay seçeneğe yönelir: dışa yansıtmak. Bastırılmış acılar, başkaları üzerinden rahatlatılır. Ve bu, farkında olmadan seni yorar. Yorulursun çünkü, fark etmeden kendini suçlu gibi hissetmeye başlarsın. Kendini düzeltmeye çalışırsın. Ama fark et ki: Sen sadece bir aynasın. ...